Ben Doğu Akyel, ZZ Tattoo’nun kurucusu, dövme sanatçısı ve aynı zamanda heykeltıraşım. Sanat yolculuğum, Gazi Üniversitesi Heykel Bölümü’nde aldığım akademik eğitimle başladı. Yıllar boyunca heykel ve plastik sanatlarla uğraşarak, formun, çizginin ve detayın ne kadar güçlü bir ifade aracı olabileceğini öğrendim. Ancak zamanla, bedenin de en az mermer ya da bronz kadar anlamlı bir tuval olduğunu keşfettim. İnsan bedenine işlenen sanatın, taşıyan kişiyle bütünleşmesi ve onun hikâyesini ömür boyu yansıtabilmesi beni dövme sanatına yönlendirdi.
ZZ Tattoo’yu kurarken amacım yalnızca estetik tasarımlar yapmak değil, dövmeyi kişinin kimliğini, ruhunu ve hayat yolculuğunu anlatan kalıcı bir sanat eseri haline getirmekti. Bizim için her dövme, yalnızca bir desen değil; sahibinin anılarını, tutkularını, inançlarını ve hayallerini taşıyan benzersiz bir hikâyedir. Bu yüzden stüdyomuzda attığımız her çizgiye, kullandığımız her renge ve seçtiğimiz her detaya büyük bir özen gösteriyoruz.
Bugün ZZ Tattoo’da; minimalden realistiğe, geometrikten geleneksel Japon stiline kadar pek çok tarzda çalışarak farklı zevklere hitap ediyoruz. Ancak hangi tarzda olursa olsun, temel yaklaşımımız değişmiyor: Kişiye özel, steril ve güvenli bir ortamda, özgün ve anlamlı işler ortaya koymak. Buraya gelen herkesin kendini rahat hissedeceği, güven duyacağı ve en önemlisi hayalindeki sanatı özgürce ifade edebileceği bir atmosfer sunmaya çalışıyoruz.
Benim için dövme sanatı; yalnızca bir iş değil, bir yaşam biçimi. Her gün yeni insanlarla tanışıyor, onların hikâyelerini dinliyor ve bu hikâyeleri sanata dönüştürme şansını buluyorum. Bu yolculukta amacım, sadece derinizde değil, hayatınızda da kalıcı ve değerli bir iz bırakabilmek.
SANATÇILAR
DOĞU AKYEL
KURUCU
Ben Doğu Akyel, ZZ Tattoo’nun kurucusu, dövme sanatçısı ve aynı zamanda heykeltıraşım. Sanat yolculuğum, Gazi Üniversitesi Heykel Bölümü’nde aldığım akademik eğitimle başladı. Yıllar boyunca heykel ve plastik sanatlarla uğraşarak, formun, çizginin ve detayın ne kadar güçlü bir ifade aracı olabileceğini öğrendim. Ancak zamanla, bedenin de en az mermer ya da bronz kadar anlamlı bir tuval olduğunu keşfettim. İnsan bedenine işlenen sanatın, taşıyan kişiyle bütünleşmesi ve onun hikâyesini ömür boyu yansıtabilmesi beni dövme sanatına yönlendirdi.
ZZ Tattoo’yu kurarken amacım yalnızca estetik tasarımlar yapmak değil, dövmeyi kişinin kimliğini, ruhunu ve hayat yolculuğunu anlatan kalıcı bir sanat eseri haline getirmekti. Bizim için her dövme, yalnızca bir desen değil; sahibinin anılarını, tutkularını, inançlarını ve hayallerini taşıyan benzersiz bir hikâyedir. Bu yüzden stüdyomuzda attığımız her çizgiye, kullandığımız her renge ve seçtiğimiz her detaya büyük bir özen gösteriyoruz.
Bugün ZZ Tattoo’da; minimalden realistiğe, geometrikten geleneksel Japon stiline kadar pek çok tarzda çalışarak farklı zevklere hitap ediyoruz. Ancak hangi tarzda olursa olsun, temel yaklaşımımız değişmiyor: Kişiye özel, steril ve güvenli bir ortamda, özgün ve anlamlı işler ortaya koymak. Buraya gelen herkesin kendini rahat hissedeceği, güven duyacağı ve en önemlisi hayalindeki sanatı özgürce ifade edebileceği bir atmosfer sunmaya çalışıyoruz.
Benim için dövme sanatı; yalnızca bir iş değil, bir yaşam biçimi. Her gün yeni insanlarla tanışıyor, onların hikâyelerini dinliyor ve bu hikâyeleri sanata dönüştürme şansını buluyorum. Bu yolculukta amacım, sadece derinizde değil, hayatınızda da kalıcı ve değerli bir iz bırakabilmek.